23 Aralık 2011 Cuma

conditionals

  • Type 0 | If you heat ice, it melts
1
If you heat ice, it melts = Buzu ısıtırsan erir.
Örnek üzerinden anlatmaya çalışalım:
If you heat ice (=Buzu ısıtırsan)Şartımız bu. Ne olur buzu ısıtırsak? it melts (=erir). Bu, ısıtmanın doğal sonucudur. Dolayısıyla şöyle diyebiliriz: Gerçek zamanlı sebep sonuç ilişkilerini anlatırken kullandığımız yapı Type 0'dır.
2
If he finds money, he drinks = Para bulursa içer.
Bu örneğe göre tanımımızı genişletelim. Burada adamın içmesi şarta bağlanmıştır. Burada da hayali bir durumdan değil gerçek zamanlı gerçek bir durumdan bahsediyoruz.
Kısacası, type 0 yapısını kullanarak gerçek zamanlı şart durumlarını, sebep sonuç ilişkilerini anlatabiliriz.

Bu nasıl bir yapıdır? Bunu da örnekten anlayalım:
If you heat ice --- Bu, geniş zamanda kurulmuş bir cümle.
it melts --- Bu da geniş zamanda kurulmuş bir cümle.
Demek ki;
Şart Cümlesi
ŞartSonuç
If you heat iceit melts
geniş zamangeniş zaman
Örnekler:
If you heat water, it evaporates = Suyu ısıtırsan buharlaşır.
When I go to the cinema, I feel happy = Sinemaya gittiğimde mutlu olurum. (Type 0'da if yerine when de kullanabiliriz)
If the weather is rainy, I take an umbrella = Hava yağmurluysa şemsiye alırım.
I go out if I am bored = Sıkılırsam dışarı çıkarım. (if'li kısım cümlenin ikinci kısmı da olabilir)
If I don't go to work, I watch TV at home = İşe gitmezsem evde TV seyrederim.
 
  • Type 1 | If I see him, I will tell him
If I see him, I will tell him = Onu görürsem söyleyeceğim
Şu olursa bu olacak; şunu yaparsam böyle olacak gibi sonucu gelecekte olan şart cümlelerini bu yapıyla kurarız.

Yapısı;
Şart Cümlesi
ŞartSonuç
If I see himI will tell him
geniş zamangelecek zaman
ya da
Şart Cümlesi
ŞartSonuç
If I see himI am going to tell him
geniş zamangelecek zaman

Örnekler;
If you give me the money, I will give you the pen = Parayı verirsen kalemi vereceğim.
Your mother will be happy if you kiss her hand = Elini öpersen annen mutlu olacak.
If it doesn't rain we will go to the picnic = Yağmur yağmazsa pikniğe gideceğiz.
If we run out of petrol, we won't reach the town = Benzinimiz biterse şehre varamayacağız.
You will get the job if the boss approves of it = Patron onaylarsa işi alacaksın.
 
 
  • Type 2 | I would buy a BMW if I were rich
I would buy a BMW if I were rich = Zengin olsam bir BMW alırdım.
Bunu söylerken hayal ediyoruz. Ancak bu geçmişe dönük bir hayal değil; şu an üzerine bir hayal.

Yapısı;
Şart Cümlesi
ŞartSonuç
If I were richI would buy a BMW
geçmiş zamanwould+ fiilin 1. hali

Başka bir örnek;
Şart Cümlesi
ŞartSonuç
If I had timeI would visit my friend
geçmiş zamanwould+ fiilin 1. hali

Örnekler;
My wife would kill me if I forgot her birthday = Doğum gününü unutsam karım beni öldürürdü. (geçmişte değil herhangi bir zamanda)
She would love him more if he was kind = Kibar olsa [karısı]onu daha çok severdi. (ama kibar değil)
If he didn't know me he wouldn't help me = Beni tanımasa yardım etmezdi (ama tanıyor ve şu an yardım ediyor)
If we were Canadians, we would speak English and Frenh = Kanadalı olsaydık İngilizce ve Fransızca konuşurduk (ama değiliz ve konuşmuyoruz)
If you spoke English, we would give you the job = İngilizce konuşsaydın işi sana verirdik (ama konuşmuyorsun ve vermiyoruz)
 
Type 2 için daha farklı bir anlatım
If konusu ikinci koşul durumunda cümle yapıları aşağıdaki şekildedir:
    If + geçmiş zaman, would/could/might + fiil (mastar halde)
    If I lived by the sea, I would do a lot of swimming. Eğer deniz kenarında yaşasaydım, çok fazla yüzerdim.
    If they asked me to work for them, I might accept. Eğer onlar için çalışmamı isterseler, kabul edebilirim.
If içeren cümle ile diğer cümle yer değiştirebilir.
    I would do a lot of swimming if I lived by the sea.
  • Buradaki geçmiş zaman, istek kipi anlamındadır. Şu örneklere bakalım:
  • If I were you, I'd change my job. (Eğer yerinde olsaydım, işimi değiştirirdim.)
  • would genellikle 'd şeklinde kısaltılır.

Kullanım Yerleri

İkinci koşul yapısı, genellikle varsayımsal ve de olası olmayan durumlar için kullanılır.
    If I worked in that factory, I'd soon change things. Eğer bu fabrikada çalışsaydım, kısa zamanda birçok şeyi değiştirirdim.
    If she left her husband, she might be habbier. Eğer kocasından ayrılsa, daha mutlu olacak. (muhtemelen ayrılmayacak)
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder