- Type 0 | If you heat ice, it melts
1
If you heat ice, it melts = Buzu ısıtırsan erir.
Örnek üzerinden anlatmaya çalışalım:
If you heat ice (=Buzu ısıtırsan)Şartımız bu. Ne olur buzu ısıtırsak? it melts (=erir). Bu, ısıtmanın doğal sonucudur. Dolayısıyla şöyle diyebiliriz: Gerçek zamanlı sebep sonuç ilişkilerini anlatırken kullandığımız yapı Type 0'dır.
2
If he finds money, he drinks = Para bulursa içer.
Bu örneğe göre tanımımızı genişletelim. Burada adamın içmesi şarta bağlanmıştır. Burada da hayali bir durumdan değil gerçek zamanlı gerçek bir durumdan bahsediyoruz.
Kısacası, type 0 yapısını kullanarak gerçek zamanlı şart durumlarını, sebep sonuç ilişkilerini anlatabiliriz.
Bu nasıl bir yapıdır? Bunu da örnekten anlayalım:
If you heat ice --- Bu, geniş zamanda kurulmuş bir cümle.
it melts --- Bu da geniş zamanda kurulmuş bir cümle.
Demek ki;
Örnekler:
If you heat water, it evaporates = Suyu ısıtırsan buharlaşır.
When I go to the cinema, I feel happy = Sinemaya gittiğimde mutlu olurum. (Type 0'da if yerine when de kullanabiliriz)
If the weather is rainy, I take an umbrella = Hava yağmurluysa şemsiye alırım.
I go out if I am bored = Sıkılırsam dışarı çıkarım. (if'li kısım cümlenin ikinci kısmı da olabilir)
If I don't go to work, I watch TV at home = İşe gitmezsem evde TV seyrederim.
If you heat ice, it melts = Buzu ısıtırsan erir.
Örnek üzerinden anlatmaya çalışalım:
If you heat ice (=Buzu ısıtırsan)Şartımız bu. Ne olur buzu ısıtırsak? it melts (=erir). Bu, ısıtmanın doğal sonucudur. Dolayısıyla şöyle diyebiliriz: Gerçek zamanlı sebep sonuç ilişkilerini anlatırken kullandığımız yapı Type 0'dır.
2
If he finds money, he drinks = Para bulursa içer.
Bu örneğe göre tanımımızı genişletelim. Burada adamın içmesi şarta bağlanmıştır. Burada da hayali bir durumdan değil gerçek zamanlı gerçek bir durumdan bahsediyoruz.
Kısacası, type 0 yapısını kullanarak gerçek zamanlı şart durumlarını, sebep sonuç ilişkilerini anlatabiliriz.
Bu nasıl bir yapıdır? Bunu da örnekten anlayalım:
If you heat ice --- Bu, geniş zamanda kurulmuş bir cümle.
it melts --- Bu da geniş zamanda kurulmuş bir cümle.
Demek ki;
Şart Cümlesi | |
Şart | Sonuç |
If you heat ice | it melts |
geniş zaman | geniş zaman |
If you heat water, it evaporates = Suyu ısıtırsan buharlaşır.
When I go to the cinema, I feel happy = Sinemaya gittiğimde mutlu olurum. (Type 0'da if yerine when de kullanabiliriz)
If the weather is rainy, I take an umbrella = Hava yağmurluysa şemsiye alırım.
I go out if I am bored = Sıkılırsam dışarı çıkarım. (if'li kısım cümlenin ikinci kısmı da olabilir)
If I don't go to work, I watch TV at home = İşe gitmezsem evde TV seyrederim.
- Type 1 | If I see him, I will tell him
If I see him, I will tell him = Onu görürsem söyleyeceğim
Şu olursa bu olacak; şunu yaparsam böyle olacak gibi sonucu gelecekte olan şart cümlelerini bu yapıyla kurarız.
Yapısı;
ya da
Örnekler;
If you give me the money, I will give you the pen = Parayı verirsen kalemi vereceğim.
Your mother will be happy if you kiss her hand = Elini öpersen annen mutlu olacak.
If it doesn't rain we will go to the picnic = Yağmur yağmazsa pikniğe gideceğiz.
If we run out of petrol, we won't reach the town = Benzinimiz biterse şehre varamayacağız.
You will get the job if the boss approves of it = Patron onaylarsa işi alacaksın.
Şu olursa bu olacak; şunu yaparsam böyle olacak gibi sonucu gelecekte olan şart cümlelerini bu yapıyla kurarız.
Yapısı;
Şart Cümlesi | |
Şart | Sonuç |
If I see him | I will tell him |
geniş zaman | gelecek zaman |
Şart Cümlesi | |
Şart | Sonuç |
If I see him | I am going to tell him |
geniş zaman | gelecek zaman |
Örnekler;
If you give me the money, I will give you the pen = Parayı verirsen kalemi vereceğim.
Your mother will be happy if you kiss her hand = Elini öpersen annen mutlu olacak.
If it doesn't rain we will go to the picnic = Yağmur yağmazsa pikniğe gideceğiz.
If we run out of petrol, we won't reach the town = Benzinimiz biterse şehre varamayacağız.
You will get the job if the boss approves of it = Patron onaylarsa işi alacaksın.
- Type 2 | I would buy a BMW if I were rich
I would buy a BMW if I were rich = Zengin olsam bir BMW alırdım.
Bunu söylerken hayal ediyoruz. Ancak bu geçmişe dönük bir hayal değil; şu an üzerine bir hayal.
Yapısı;
Başka bir örnek;
Örnekler;
My wife would kill me if I forgot her birthday = Doğum gününü unutsam karım beni öldürürdü. (geçmişte değil herhangi bir zamanda)
She would love him more if he was kind = Kibar olsa [karısı]onu daha çok severdi. (ama kibar değil)
If he didn't know me he wouldn't help me = Beni tanımasa yardım etmezdi (ama tanıyor ve şu an yardım ediyor)
If we were Canadians, we would speak English and Frenh = Kanadalı olsaydık İngilizce ve Fransızca konuşurduk (ama değiliz ve konuşmuyoruz)
If you spoke English, we would give you the job = İngilizce konuşsaydın işi sana verirdik (ama konuşmuyorsun ve vermiyoruz)
Bunu söylerken hayal ediyoruz. Ancak bu geçmişe dönük bir hayal değil; şu an üzerine bir hayal.
Yapısı;
Şart Cümlesi | |
Şart | Sonuç |
If I were rich | I would buy a BMW |
geçmiş zaman | would+ fiilin 1. hali |
Başka bir örnek;
Şart Cümlesi | |
Şart | Sonuç |
If I had time | I would visit my friend |
geçmiş zaman | would+ fiilin 1. hali |
Örnekler;
My wife would kill me if I forgot her birthday = Doğum gününü unutsam karım beni öldürürdü. (geçmişte değil herhangi bir zamanda)
She would love him more if he was kind = Kibar olsa [karısı]onu daha çok severdi. (ama kibar değil)
If he didn't know me he wouldn't help me = Beni tanımasa yardım etmezdi (ama tanıyor ve şu an yardım ediyor)
If we were Canadians, we would speak English and Frenh = Kanadalı olsaydık İngilizce ve Fransızca konuşurduk (ama değiliz ve konuşmuyoruz)
If you spoke English, we would give you the job = İngilizce konuşsaydın işi sana verirdik (ama konuşmuyorsun ve vermiyoruz)
Type 2 için daha farklı bir anlatım
If konusu ikinci koşul durumunda cümle yapıları aşağıdaki şekildedir:
- If + geçmiş zaman, would/could/might + fiil (mastar halde)
- If I lived by the sea, I would do a lot of swimming.
Eğer deniz kenarında yaşasaydım, çok fazla yüzerdim.
- If they asked me to work for them, I might accept.
Eğer onlar için çalışmamı isterseler, kabul edebilirim.
- I would do a lot of swimming if I lived by the sea.
- Buradaki geçmiş zaman, istek kipi anlamındadır. Şu örneklere bakalım: If I were you, I'd change my job. (Eğer yerinde olsaydım, işimi değiştirirdim.)
- would genellikle 'd şeklinde kısaltılır.
Kullanım Yerleri
İkinci koşul yapısı, genellikle varsayımsal ve de olası olmayan durumlar için kullanılır.- If I worked in that factory, I'd soon change things.
Eğer bu fabrikada çalışsaydım, kısa zamanda birçok şeyi değiştirirdim.
- If she left her husband, she might be habbier.
Eğer kocasından ayrılsa, daha mutlu olacak. (muhtemelen ayrılmayacak)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder